Genç astronotlar (1985)Explorers

Filmin kendisinden çok daha etkileyici bir hikayesi var benim için. Konservatuvara başlamadan önce 80ler ve 90lar çocuk filmlerini biriktiriyordum. İnternetten tonlarca Tr dublaj VCD alıyordum. Bir gün online bir sahafta Genç Astronotlar'ı buldum ama almadım. Param yoktu. Sonra okul, dersler, hayat derken dört yıl kadar zaman geçmiş ben de şaşırdım. Sonra aklıma geldi film baktığımda satılmıştı. O kadar üzüldüm ki filmi almadığıma araya giren zamana lanetler okudum. Bir takım gerçek olmayan ihtiyaçların bana haz verebilecek bir filmi almama mani olmuş olması canımı sıktı. Derken filmi satan kişiye defalarca mesaj attım. Kime sattınız, alan kişi kim, tekrar bulabilir misiniz, bana alanı söyleyin, taciz etmeyeceğim sadece filmi ben de izlemek istiyorum, merak etmeyin satın almayı teklif etmeyeceğim internet üzerinden bana yollamasını rica edeceğim böyle çok film elde ettim; gibisinden mesajlar. Satan kişi bana ben size filmi kime sattığımı söylerim ama sizi korkutmak istemiyorum diye bir mesaj attı. Korktum neden diye düşündüm. Sonra kapı çaldı kargo geldi başka filmler. Bir tanesi gözüme takıldı dejavu yaşadım. Daha önce elimde bu filmi tutmuştum dedim rafıma baktığımda filmi almış olduğumu gördüm. Daha aşağıya indiğimde bir kez daha aldığımı gördüm aynı filmden elimde üç tane vardı. Sonra Genç Astronotlar yazısını gördüm aynı yerde. Meğerse dört yıl önce filmi alan kişi benmişim. Adama boşuna yazmışım. Adam da söylememiş siz aldınız diyememiş. Alzheimer başlangıcı falan sandı herhalde. Neyse efendim ben filmi bulmuş olmanın sevinciyle başta bir coştum sonra diğer şeylerin ilgi alanımın önüne geçmiş olmasına ve izlemek istediğim değer verdiğim şeyi bana unutturmuş olmasına çok bozuldum. Daha önce arşivime eklediğim hiçbir filmi unutmamıştım. Açtım izlemeye başladım uyuya kaldım. Başka bir gün tekrar izlemeye başladım uyuya kaldım. Şimdi de yüsek lisanstayım ve sorumluluk kavramı gene bana filmi unutturdu bir saat kadar önce izledim ve bitirdim. Film boyunca mistik şeyler oldu. Aracı gökyüzünde gören bir memur çocuklarla aynı rüyayı görüyormuş da ama çocuk hali ile falan derken acaba filmle bağlantılı mı yaşadıklarım diye düşündüm. O adam bir paralel evren yoluyla Ben'in ya da Darren'ın büyümüş hali miydi? Belki de kainatla ilgili bir sır öğrenecektim acaba filmi izlememem mi gerekiyordu gibi sorular meşgul etti zihnimi. Film hiç de bu yaşadıklarımı hak eden bir film değil. Tr dublajlar şahane. O dönemin seslerini duymak beni hep çocukluğuma götürüyor ama filmin bir kurgusu yok, önermesi yok. Sadece bir durum aktarılıyor. Ve sonunda cevaplanmamış sorularla bırakıyor sizi. Baştaki mavi yuvarlağı neden gördük? Yabancı kimdi neden çocuklara iyi yolculuklar dedi, rüyayı neden o adam da görüyordu sonra kız da görmeye başladı? Babasının Darren'a verdiği oyuncak ne ifade ediyordu? Gibi gibi sorular.. Eğer ki filmi sevmediyseniz ki yüzde doksan dokuz sevmediniz; size okunacak ve etkilenecek bir hikaye bırakmak istedim. Filmi o kadar arzuluyordum ki elde ettikten sonra arzuyu yitirdim. Hatta elde ettiğimi de unuttum. Bundan dolayı benim için özel bir yeri hep olacak. River Phoenix ışıklar içinde.