Halit Refiğ imzalı en iyi filmlerden biri olup, Kadir İnanır'ın sade ve gösterişten uzak bir oyunculuk sergilediği, Hülya Koçyiğit'in ise performansıyla göz kamaştırdığı, Altın Portakal'ı kazanmış filmdir. Maalesef kitabını okumadığımdan, kitabıyla bir karşılaştırma yapamıyorum fakat film bana göre sinemamızın en iyi işlerinden, net bir şekilde söyleyebilirim. 90'lı yıllar, gişe olarak ne kadar kötü olsa da bana göre Türk sinemasının en gösterişli dönemlerinden, bu uzun ama diyaloglarla yürüyen bir işe göre inanılmaz akıcı olan filmi de, dönemin başlangıç eserlerinden biri olarak kabul edebiliriz. Erol Taş, yine Kadir İnanır ile birlikte rol aldığı Yarınsız Adam filmiyle beraber, "iyi insan" rollerine geçiş yaptığından ötürü, bu filmde de karşımıza babacan bir gardiyan olarak çıkıyor. Ayrıca Tuncer Necmioğlu'na da parantez şart, oynadığı her filmde akılda kalan bir görüntü çizen usta oyuncu, bu filmi de es geçmemiş.
Maalesef kitabını okumadığımdan, kitabıyla bir karşılaştırma yapamıyorum fakat film bana göre sinemamızın en iyi işlerinden, net bir şekilde söyleyebilirim. 90'lı yıllar, gişe olarak ne kadar kötü olsa da bana göre Türk sinemasının en gösterişli dönemlerinden, bu uzun ama diyaloglarla yürüyen bir işe göre inanılmaz akıcı olan filmi de, dönemin başlangıç eserlerinden biri olarak kabul edebiliriz.
Erol Taş, yine Kadir İnanır ile birlikte rol aldığı Yarınsız Adam filmiyle beraber, "iyi insan" rollerine geçiş yaptığından ötürü, bu filmde de karşımıza babacan bir gardiyan olarak çıkıyor. Ayrıca Tuncer Necmioğlu'na da parantez şart, oynadığı her filmde akılda kalan bir görüntü çizen usta oyuncu, bu filmi de es geçmemiş.