vincent' in performansı müthiş. kendisine hayran olduğum filmlerin başında gelir. film ağır ilerliyor ve ne olacağı kestirilemiyor. bu bazen sıkıcı gelebilir. baş karakteri kötülüğün nasıl bir şey olduğunu bilmeyen bir rahip. manastırdan hiç çıkmadan nam salmış ve baş rahip olması beklenen kişi. dini öğretiler dışına çıkmamış bu rahibin fani dünyanın zevk veren eylemlerini keşfetmeye başladıktan sonra hayatı değişiyor. içinde "iyi ve kötü nasıl olunur"'un anlatıldığı ve bunların çatışmasını aktaran film en sonunda felsefi bir çıkışa varıyor. bence bu varış; 1) iyi' yi bilmeden kötü, kötüyü bilmeden de iyi olunmaz. 2) tamamen iyi olduğunu bilmek, içindeki kötülüğü göremediğin ya da görmen için gerekli şartların oluşmadığı anlamına gelebilir. 3) tamamen kötü olduğunu görmek, içinde iyilik olmadığı anlamına da gelmez. bir nevi ying yang olayı. ama net bir biçimde anlatılıyor. insanın sınırları ne kadar çabuk geçilebileceğini gözler önüne serdiği için cesur olduğunu düşünüyorum.
1) iyi' yi bilmeden kötü, kötüyü bilmeden de iyi olunmaz.
2) tamamen iyi olduğunu bilmek, içindeki kötülüğü göremediğin ya da görmen için gerekli şartların oluşmadığı anlamına gelebilir.
3) tamamen kötü olduğunu görmek, içinde iyilik olmadığı anlamına da gelmez.
bir nevi ying yang olayı. ama net bir biçimde anlatılıyor. insanın sınırları ne kadar çabuk geçilebileceğini gözler önüne serdiği için cesur olduğunu düşünüyorum.