''-Biliyorum gözlerimi kaybettim...Ama artık daha iyi görüyorum. Daha önce hiç görmediğim şeyleri...'' O kadar doğal o kadar içten ki izlerken akıveriyor istemsizce gözyaşlarınız... Mükemmel bir sinematografiye sahip film. Bu filmin bende yeri çok çok farklı ?
15 yıl önce, ilk izlediğimde "sanırım bundan daha iyi bir film izlemem" dediğimi çok net hatırlıyorum. Toto gibi sinemanın büyüsüne kapılmış ben için muhteşem bir seyir olmuştu. O yıllarda lisedeydim, aradan seneler geçti, çok daha iyi filmler izledim ama Nuovo Cinema Paradiso'nun yeri hep ayrı oldu. Kimine göre mutsuz, bana göre mutlu; dünyanın en güzel finallerinden birine sahip bir yapım. Tornatore'yi final ustası yapan işlerden. Morricone, Love Theme bestesiyle filmin o nostaljiyle harmanlanmış atmosferine öylesine katkıda bulunmuştur ki; biraz buruk, fazlasıyla leziz bir tat alıp, en önemlisi "mutlu" bir şekilde tamamlarsınız filmi.
Sinemanın en minimalist sularda yüzdüğü havuzların birinde her şeyden önce öz sinemayı, yani başlı başına sinemanın kendisini, gelişimini, insanların hayatlarında bıraktığı izleri çok yalın bir biçimde bizlere aktarıyor. Çocuklar, ilk gençlik heyecanlarını yaşayanlar,işportacılar, fahişeler, yorucu bir günün sonunda küçük dünyalarındaki dar sınırları aşmaya gelmiş insanlar, … Cinema Paradiso tüm bu konuklara ev sahipliği yapıyor. Bu sinema salonu, onlar için tek eğlence aracı ve tüm kasabanın nerdeyse tek bir çatı altında buluştuğu mekân... Cinema Paradiso, filmlerle büyüyen, onlara gülen, üzülen kasaba halkının hayat dolu, aşk dolu öyküsüdür. Merkezine Alfredo ve Salvatore’nin dostluğunu alırken aynı anda bir dizi önlemi yan öyküde müthiş bir yetkinlikle anlatan film her türlü abartıdan uzak duygusallığa sadece İtalyan sineması değil dünya sinemasının en büyük yapıtlarında biridir.bu filmde görülen en belirgin özellikler içtenliği,doğallığı ve de huzurlu melankolisi.dipnotu da büyük ennio morriconeun muhteşem müzikleridir.benim için sinemanın ötesinde bi anlam ifade eder bu film.bu sitede fazla ilgi görmemiş gibi gözüküyor,henüz izlemeyenleri kıskanıyorum. Sıcaklığı ve anlattığı yazlık sinema kültürüyle Türk sinema kültrüne yakın duran hatta bazılarına esin kaynağı olan (Vizontele, Babam ve Oğlum) Giuseppe Tornatore’nin başyapıtıdır. Filmi izlemediyseniz izlediğinizde muhtemelen bana hak vereceksiniz ki film tam bir Tornatore-Morricone metaforu, Ennio Morricone adeta filmin içinde yaşamakta ve filmin tüm ruhunu elinde tutmaktadır. Buna binaen filmin bir çok afişinde bu iki isim aynı önemde yer almaktadır. Yönetmenin yine Ennio Morricone ile çalıştığı “The Legend of 1900” ve “Malena” filmlerini de tavsiye ederim, müziğe ve sinemaya doyacaksınız...
Kimi zaman güldüren kimi zaman hüzünlendiren filmlerden.Sonu çok etkileyici. Filmde herkesin kendi hayatına dair kesitler bulabileceği film.
Keşke mümkün olabilseydi bıraktığımız şeyler arkamızı dönüp baktığımızda aynı tadı ve aynı heyecanıyla bizi karşılayabilseydi. Çok acı ama mümkün değil galiba :(
İzlerken her duyguyu yaşattirir film. İnsana sinemayi daha da sevdiren, herkesin kendinden biseyler bulabileceği bu film, sinemaya aşık olmanın filmidir. Finali de adamı alır götürür.
bu filmi neresinden eleştirmeye kalkışırsam kalkışayım sansür uygulamış olurum,filmdeki gibi. "bütün duygular tek bir filmde nasıl hissedilir?"e cevap niteliğinde.
Doğallık ve nostaljiyle, gözyaşlarımın yanağımdan süzülmesine neden olan, sinemayı bana bir kez daha sevdiren leziz bir film.. Herkes izlemeli mutlaka.
bazı filmler vardır insanın içine o kadar işler ki karakterlerin ve filmin tahlilini yapmaya gerek yoktur. Film sizi filmin içine sokar adete dışardan bir gözlemci gibi olursunuz . karakterler, film o kadar cana yakındır ki kendinizden bir parçamışçasına sevmeye başlarsınız. filmin ana düşüncesi nedir ya da ne anlatmak istiyor sorusunun cevabını bilmeyiz ama bu cevabın içimizde bir yerlerde dolaştığığını biliriz. bilicçaltımıza işler film. herkes bir Toto olmak ister ve herkes bir Alfroda gibi birine sahip olmak ister. ben film izlerken film bittiğinde filmin bitiş müziği dinlemeden filmi kapatırım ama buunda ; film bitti müzik de bitti ben hala siyah ekrana bi 5 dkka baktım . film için pek konuşmaya gerek yok . en iyi avrupa filmlerinden biridir.
O kadar doğal o kadar içten ki izlerken akıveriyor istemsizce gözyaşlarınız... Mükemmel bir sinematografiye sahip film. Bu filmin bende yeri çok çok farklı ?