Üçüncü sayfa (The Third Page) (1999)

Üçüncü sayfa (1999)The Third Page

Puan 7.8 / 10
Senin Puanın
Yönetmen
Dil
Türkçe
Ülke
Türkiye
Süre
92 dakika
80
1
260
99
TesekkurlerOzgur profil fotoğrafı
TesekkurlerOzgur
Aslında tüm film kendisini ekran karardıktan sonra anlatıyor.
error_outline
yaklaşık 4 yıl önce
Merveg. profil fotoğrafı
Merveg.
Film ithaf edildiği son cümleye birebir uygun yorumlanmış.Yenilmişlik, ezilmişlik, hayalin yokken bunu kurup kırılışını izlemek, inanıp inancının boşa çıkması gibi birçok durumu isa ile beraber yaşıyorsun. Sonuç ne oluyor yine yeniliyorsun ve unutuluyorsun....
error_outline
5 yıldan fazla önce
MinDFoRCe profil fotoğrafı
MinDFoRCe
Toplumsal bir kaygı taşımayan, özellikle böyle anlaşılmaması için yönetmenin özellikle dikkat ettiği bir film. Kadın-erkek ilişkilerine odaklanıyor Zeki Demirkubuz. İsa hep ikinci planda, figüran rollerde oynayan ve hayat amacı bir gün başrolde oynamak olan bir gençtir. Spoiler vermemek için konu akışını anlatmak istemiyorum. Ama çok şaşıracaksınız ve sizi beyninizden vuracak. İsa tam başrolü kaptığını düşünürken yine figüran olarak kalıyor başkalarının senaryosunda. Güzel enstantanelerden birinde neden dayak yediğini soruyor Meryem, İsa'ya ve İsa şöyle cevap veriyor: '' Bu memlekette bir tek garibanlar hırsızdır da ondan.'' Ayrıca isa'nın şu haykırışı tam bir psikoloji manifestosudur: ''Bana gerçeği söyleyin! Benden ne istediniz! Bana gerçeği söyleyin!''
''YENİKLERE VE UNUTULMUŞLARA...'' armağan ediyor bu filmi Zeki Demirkubuz. Ve şöyle diyor film hakkında; ''üçüncü sayfa filmini yaparken, tansu çiller ve o dönemki galatasaray, fatih terim ve bir bütün olarak bu ülkenin kazananlarından, o durumdan, başarı ahlakından nefret ediyordum. üçüncü sayfa'yı yaparken bunlara duyduğum öfke de etkili oldu." Gerçekten seven, saf insanın dünyanın en haksız muameleleriyle karşılaşması... Baudelaire'in Elem Çiçekleri kitabının adını alacakken sonradan Üçüncü Sayfa adını alan bu film; Baudelaire okumuş kişilerin bileceği gibi karanlık, kasvet, şehvet, suç, kötülük gibi kavramlar arasındaki ilişkileri de döküyor ortaya. Ve biz bir kez daha bu dünyada masumiyetin, ince ruhların haksız yere çektikleri acılarla yıkılıyoruz. Sinema tarihimizin müthiş filmlerinden biri. Masumiyet kadar olmasa da onun kadar derin bir psikolojik-edebi-sanatsal içeriğe sahip. Üçüncü sınıf aksiyon ve bütçe filmleri yerine sanata değer verenler için kaçırılmaması gereken bir film.

error_outline
8 yıldan fazla önce
eskon profil fotoğrafı
eskon
''yav bu ülkede böyle şeyler de oluyor muymuş?'' sorusunun yanıtıdır. evet ve elbette oluyor, film diyip geçmeyin; milenyum türkiyesinin bir panaromasıdır bu film. tüm demirkubuz filmleri öyle değil midir zaten? karanlık, kapkaranlık, acı ve kederle bulanmış hayatların kadraja girmesi değil midir? beyazperdede içimizi daralması değil midir?
error_outline
yaklaşık 9 yıl önce