Larisa Shepitko nun ölmeden önce çektiği, Vasili Bykov un Sotnikov romanından uyarlanmış, son filmi. İlk kez bir Shepitko filmi izledim. Daha önce izlediğim Idı ı Smotri (1985) filmini anımsattı. Araştırınca fark ettim ki Elim Klimov, Larisa Shepitkonun eşiymiş. Elim Klimov eşinden etkilenmiş olmalı.
Sotnikov ve Rybak, isimli iki partizanın yiyecek arama göreviyle asıl tırmanış başlıyor. Bir taraftan hayatta kalma mücadelesi, ölüm mangalarına yakalanmamak için gösterilen çaba, yakılan yıkılan köylerden geriye kalanlar, yiyecek kıtlığı, zorlu coğrafi şartlar, soğuk hava şartları ve donma tehlikesi ölümün yakın oluşunu her an hissettiriyor. Filmde en iyi sahnelerden birisi Portnov, -Almanlarla iş birliği yapan Rus polis müfettişi- Sotnikov'u sorgularken ki ihanet ve vicdan çekişmesi güzel bir örnektir. Sotnikov'un "Kimseye ihanet etmem. Etmem... İnsanın kendi postundan daha önemli şeyler vardır." cümlesi akılda kalan en iyi cümlelerden biridir de. Önemli olan kendimize karşı dürüst mü olmak yoksa vicdanını bir kenara bırakıp yaşamak mıdır? Rybak'ın seçimi gibi en sonunda herkes gidince, pişmanlığı ve kendisiyle yalnız mı kalmaktır?
Larisa Shepitko, sadece savaşın bıraktığı yıkımı işlememiş. Psikolojik açıdan karakterlerin iç dünyasına yolculuğunu, o gel-gitleri ve duygu değişimlerini yakın plan çekimlerle çok güzel yansıtmış. Vicdan, ihanet, cesaret, korku, bağlılık, dürüstlük, pişmanlık gibi kavramlar üzerinden yaşama dair bağlılığını ölçen bir tırmanışa doğru sürüklüyor, sorular sorduruyor.
Larisa Shepitko, sadece savaşın bıraktığı yıkımı işlememiş. Psikolojik açıdan karakterlerin iç dünyasına yolculuğunu, o gel-gitleri ve duygu değişimlerini yakın plan çekimlerle çok güzel yansıtmış. Vicdan, ihanet, cesaret, korku, bağlılık, dürüstlük, pişmanlık gibi kavramlar üzerinden yaşama dair bağlılığını ölçen bir tırmanışa doğru sürüklüyor, sorular sorduruyor.