İlk sezonun ardından: İlk bölümde Anne'in aşırı konuşmasından dolayı sıkılır gibi oldum ama zamanla alıştım. Bazen gözlerim de doldu. Normalde kitaplar ekrana uyarlanınca ister istemez eksik kalıyor ama bu diziyi izlemek adeta o kitabı okumak gibi geldi bana ki kitabını okumadım. Finali de çok kötü bir yerde bitti. 2. sezon duygu yoğunluğu daha yüksek olacak gibi hissediyorum. Başlamayanlara şimdiden tavsiye ediyorum.
O kadar kötü şehirlerde yaşıyoruz ki izlerken insan gerçekten orada olmak, o ekinlerin arasında rüzgarı hissetmek, elinde şamdanla odalar arasında dolaşmak, o güzel ahşabın sesini dinlemek, o güzel atların arasında koşturmak ve gökyüzüne bakmak istiyor. Tanrım o kar manzaraları sanırım hayatım boyunca unutamayacağım o güzel sıcak evler, özlemini çektiğimiz her şey var sanki... Farklı bir dünyada gibi hissettirdi bana. Çok güzeldi. ?
Yüreğinizi sıcacık saracak bir dizi.Samimiyetin dostluğun,sevginin,doğallığın ötesinde insanın umutlarını yeşerten favori dizilerimden bi tanesi.İzleyin izlettirin.Canım Anne
Her türlü duyguyu bana yaşatan bu muhteşem diziye ve bu dizide emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. o kadar güzeldi ki... ve izlerken o kadar güzel vakit geçirdim ki.. Seni çok sevdim ve unutmayacağım Sevgili Anne. E harfi ile...
Bitti :( Dönemin ruhunu yansıtan o güzelim dantellerden fincanlara, kostümlerden çayır çimene kadar özümsediğim güzel dizi. Sevgide de saygıda da ne ten rengi ne de cinsiyetin birbirine üstünlüğünün olmadığı mesajlarını her bir bölümünde farklı motiflerle ilmek ilmek işleyen güzellik ...İçten oyunculara, sımsıcak atmosfere e l v e d a :(
Nasıl güzel bir dizidir bu. Her konuya değinmiş neredeyse. Aklımda kalan güzel repliklerinden : "Etek erkekler için bir davet değildir.""Tanrı bazen en güzel hediyelerini en karanlık ve en kuytu yerde saklayabiliyor."En çok Matthew Jerry ve Gilbert ı sevdim. Hepsinin karakterleri çok tatlıydı.Hele dublaj izlediyseniz ilk sezon Jery nin konuşması ne tatlıydı :))Hele manzaralar... Doğa hepsi harikaydı. Şömine başında ışığından ve sıcaklığından yararlanmak için toplanan tüm aile.. Sıcacık bir dizi. Yetim olmak evlat edinme kızılderililer siyahilerin yaşadığı sıkıntılar dışlanma dostluk her konuya el atılmış.Çocukluktan gençliğe atılan adımlar.... Ne de güzel yıllar O esnada sıcağı sıcağına farkında olmasak da... İlk bakışma ilk hoşlanma , ilk aşk... Kendini keşfettiğin ne istediğin neye meyilli olduğunu anladığın yıllar... Hem bu dönemi izlemeyi çok seviyorum kostümler falan harika, hem de bu tarz aile dizilerini çok seviyorum. İlk birkaç bölüm alışma gerisi müthiş bir solukta izlenip bitiyor. Çok beğendim.
Şeker Kız Candy'nin netflix bulmuş hali diyebiliriz. Doğa çekimleri, yeşillik, ormanlık, mekanlar falan çok masalsı. Hayal gücü üzerine kurulmuş bir dünya. Kitabını okumadım ama dizi sevimliydi. Dizide sadece Anne karakteri çok iticiydi. Onun dışında bütün karakterler çok iyiydi, Diana bir başkaydı. Verdiği siyasi ve özgürlükçü mesajlar yerindeydi.
Our heavenly bodies belong solely to us.
We shall choose whom to love and with whom share trust.
We shall walk upon this earth with grace and respect.
We’ll always take pride in our great intellect.
We’ll honour our emotions so our spirits may soar!
And should any men belittle us, we’ll show him the door!
Our spirits are unbreakable, our imaginations free!
Walk with us, Goddess, so blessed are we!”