Önceki gösterilerinde çokça kahkahalar atıp tek oturuşta izleyebiliyordum ancak bunu yarıda kesip başka bir gün bitirdim. Pek sevemedim, gülemedim, gösterinin çoğunluğunda cümlelerini fazlaca tekrarlıyordu, izlerken bazı seyircilerin de sıkılganlığı dikkatimi çekti. Odağımı üzerinde toplayabilecek bir performans göstermemişti. Pandemi dönemine denk gelmesi talihsizliği de olmuş olabilir izlenmezse pek bir şey kaybedilmez
Yer yer gerçekten güzel tespitler ile güldürse de genel anlamda aşırı tekrara düşüp aynı şeyleri konuşuyor, Total olarak sevmedim ,sıkıldım ,çok yavan buldum
Dalgalı, yer yer sıkıcı bir komedi. Eski tat kesinlikle var ama ondan ibaret değil. Her zamanki gibi değindiği konular hoş, ama bazı konularda betimlemeleri uç. Cem Yılmaz hâlâ ortalamanın üstünde biri. 5.8/10.
Tiyatronun olmazsa olmaz üç temel unsuru vardır. 1 - Oyun 2 - Oyuncu 3 - Seyirci Standup interaktif bir biçimdir. Sahnede oyuncu var, prova edilmiş bir oyun hazır. Ancak pandemi dolayısıyla yüzünde maskeleri olan, oyuncunun seyirciyi göremediği bir formda talebi görmek imkansızdır. Yani görünmez bir seyirci ile karşı karşıya kalan bir oyuncu var. Bir gün bu sorunun patlak vereceğini biliyordum ve bunu bu gösteride fark ettim. İzlerken dikkat ettiyseniz ya da bunun üstüne tekrar izlediyseniz mutlaka görmüşsünüzdür. Oyuncu daima esprilerini yaptığında reaksiyon bekliyor ve eğer alkış ya da kahkaha gelmezse aynı espriyi uzatarak sonuna bir küfür ekliyor. Cem Yılmaz'ın sihri buymuş meğer. Maalesef bu seçimle deşifre oldu. Kısıtlı bir zaman da oyuncuyu sınırlandıran koşullar yaratmış. İlk kez Cem Yılmaz'ı sahnede panik ve nereden tutunacağını bilmeyen çaresiz bir halde izledim. Onun konuşulacak çok fazla kalitesi var. O sadece bir komedyen değil. Ama komedinin bir zamanlama formülü olduğunu bile bile Netflix'ten bu kısa zamanlı işi kabul etmiş olmasına üzülmedim dersem de yalan olur. Bile bile lades olmuş. Pandemi sürecinin sosyal iletişimi nasıl etkilediğini, sosyal zekası çok yüksek bir oyuncu üzerinden görmüş olduk. Umarım tiyatrolar dolayısıyla da oyuncular seyircileri ile en kısa zamanda samimi bir uzamda kavuşur.
Sene olmuş 2022 .. Aynı tat , aynı doku ... Ne anlattı ? sorusuna, aynı tepki... Komikklik , şakalarr şeyler :-)) Büyüksün üstat (bunu derken ağzı yamulttum) büüyüüksüünn üsteeattt ... Ağız neden öyle? Tamamen yavşaklık :-))))))))))))))))))) 10/10
Bu iş kesinlikle "beslenmeden" olmuyor. Cem Yılmaz'ı diğerlerinden ayıran özellik çok fazla tespite dayalı esprisi olmasıydı ve bu işi gerçekten en iyi yapan adamdı. Pandemi gelmiş, izole olunmuş, uzak kalınmış sosyal hayattan, yeterince beslenilememiş. Bu da net bir şekilde eski çizgisinin çok altında kalmasına sebep olmuş. Yine de bir kaç yerde krize soktu ama, hakkını vermek lazım :) Bir şekilde kendini izletti. Beğenmemek ve beğenmek arasında fazlaca gittim geldim ama oyumu "beğendim"den yana kullandım ben.
Netflix'te izledikten sonra yılbaşı akşamı peşine Ata Demirer gazinosuna TV kanalında denk geldim ve izleme fırsatım oldu.Espiriler resmen aynı gibiydi.Bence Cem için bu olay bitmiş.Çünkü Ata'nın program pandemiden önce yapılan programdı sosyal mesafenin olmamasından anlaşılıyordu.Cem'in pandemi sırasında çekilmiş. Çalıntı espiriler demek istemiyorum ama Cem çok izole yaşıyor insanlardan ve elinde pek bişey kalmamış gibi.Bu iş toplumu gözlemleyerek yapılıyor bana göre.
94 dakika az bir süre daha uzun olmuyor muydu yahu? Yorumlara bakınca gösterinin kısaltıldığına emin oldum. İzlerken birkaç yer de o fark ediliyor. Keşke daha uzun olsa ve tadı alsaymışız. Belki eski tadı yoktur ama gülmeyi ve kahkaha atmayı özlemişim. "Anın" etkisiyle yılın son gününde izlemek keyifli ve iyi geldi.
1 - Oyun
2 - Oyuncu
3 - Seyirci
Standup interaktif bir biçimdir. Sahnede oyuncu var, prova edilmiş bir oyun hazır. Ancak pandemi dolayısıyla yüzünde maskeleri olan, oyuncunun seyirciyi göremediği bir formda talebi görmek imkansızdır. Yani görünmez bir seyirci ile karşı karşıya kalan bir oyuncu var. Bir gün bu sorunun patlak vereceğini biliyordum ve bunu bu gösteride fark ettim. İzlerken dikkat ettiyseniz ya da bunun üstüne tekrar izlediyseniz mutlaka görmüşsünüzdür. Oyuncu daima esprilerini yaptığında reaksiyon bekliyor ve eğer alkış ya da kahkaha gelmezse aynı espriyi uzatarak sonuna bir küfür ekliyor. Cem Yılmaz'ın sihri buymuş meğer. Maalesef bu seçimle deşifre oldu. Kısıtlı bir zaman da oyuncuyu sınırlandıran koşullar yaratmış. İlk kez Cem Yılmaz'ı sahnede panik ve nereden tutunacağını bilmeyen çaresiz bir halde izledim. Onun konuşulacak çok fazla kalitesi var. O sadece bir komedyen değil. Ama komedinin bir zamanlama formülü olduğunu bile bile Netflix'ten bu kısa zamanlı işi kabul etmiş olmasına üzülmedim dersem de yalan olur. Bile bile lades olmuş. Pandemi sürecinin sosyal iletişimi nasıl etkilediğini, sosyal zekası çok yüksek bir oyuncu üzerinden görmüş olduk. Umarım tiyatrolar dolayısıyla da oyuncular seyircileri ile en kısa zamanda samimi bir uzamda kavuşur.
Ne anlattı ? sorusuna, aynı tepki... Komikklik , şakalarr şeyler :-))
Büyüksün üstat (bunu derken ağzı yamulttum)
büüyüüksüünn üsteeattt ...
Ağız neden öyle?
Tamamen yavşaklık :-)))))))))))))))))))
10/10
Çalıntı espiriler demek istemiyorum ama Cem çok izole yaşıyor insanlardan ve elinde pek bişey kalmamış gibi.Bu iş toplumu gözlemleyerek yapılıyor bana göre.