Filmin ilk yarısı çok tanıdık ilerliyor ve tahmin edilebilir gelişip, tahmin edilebilir bir sonla kapanıyor. Bir çok film bu noktada kayan yazılarla sona ererken bu film aslında yeni başlıyor. Sıradan ilk yarısı nispeten ilginç ikinci yarısı ile yaklaşık iki buçuk saat ilgiyle izledim. Fincher'ın en iyi filmi değil ama izlenmeye de değer.
Aslında tahmin ediyordum; popülerlik arttıkça filmin kalitesi azalıyor. ama yine de izledim. bana göre iyi bir film değil. bu 2.5 saatlik film yerine bela tarrIn bir filmini tekrar izleseydim keşke. gereksiz uzun, kilişe dolu. fincher bir şeyler yapar sandım ama olmamış. beni şaşırtan bir şey yoktu.
Filmi izlemeye başladım. Herşeyi unuttum bir an. Ve 10.dakikayla beraber bunun bir David Fincher filmi olduğunu anladım. Nerden mi? Kurgusu Seven'ı andırıyor.Ve dış dünyayla bağlantımı yeniden kestim. Filmin 80.dakikasında uyandım. Gerçek hayatta böyle bır kızla gerçekten tanıştığımı fark ettim. Ve şunu anladım. Evet o beni gerçekten seviyor. Fakat benim ona yetecek gücüm var mı? Film bitince bunu sorgulamaya başladım. Ve izlerken sanki yaşıyormuş gibi hissettim. Ve son söz olarak kesinlikle izlediğim en iyi film.
Bir arkadaşım öğretmen edasıyla filmi tekrar izlememi ve bazı dersler çıkarmamı önerdi. Üşenmedim izledim ve çıkardığım sonuçları paylaşmak istedim: 1. Medya seni vezir de eder rezil de eder 2. Evleneceğin insanı iyi seç 3. Kadınlardan kork
Tür itibariyle kendi alanında farklı bir filmdi, izleyini kendine çekiyor. Oyunculuklarıda gayet başarılı buldum. Kafanızda keşmekeş yaratmıyor kesinlikle ama keyif veriyor izleyene
Bir toplumda yaşıyorsun. Demek kararlarını kendin verebiliyorsun. Komik. Tv'nin sürüleştirdiği toplumun gazabından kurtulabileceğin yerlere gidiyorsun. Ama nafile. Demiş David Fincher, çekimleriyle, senaryosuyla ve tabi seçtiği oyuncularıyla. Filmde derinlere indikçe sizi karanlığıyla boğuyor, ve gariptir ki bundan zevk aldırıyor. Uzun süre içiniz karamsar kalabilir.
Not: Mutlu sonla biten filmleri seviyorsanız, uzak durun
Filmin belirli yerlerinde "eeee yani?" sorusunu sıkça sordum içimden. Sonlara doğru bir zeka pırıltısı ve adalet sonunda yerini bulur beklentisi vardı. Onu da karşılayamadı. Evet heyecanlandım ama gördüğüm mantık hataları o heyecanı da aldı götürdü
(mesela karnı burnunda bir kadının hamilelik testi nasıl 6 haftalık çıkabilir gibi)
Şu ana kadar çekilen Fincher filmlerinin en kötüsü! Entrika, gizem vs. herşey iyi ancak çok basit çelişkiler içeriyor bana göre. Yine de hikaye ve çekim açısından oldukça başarılı bir film. Sonunu yada belki son 45 dakikasını daha başarılı kurgulasalar çok daha etkileyici bir film olabilirmiş. İzlenmeye değer ancak yılın en iyi filmleri arasında olmayı haketmiyor.
Öncelikle filmin ÇOK FAZLA abartıldığını söylemek istiyorum.Evet film iyi, kendini sıkmadan izlettiriyor ama öyle süper,yılın filmi falan değil yani. Bu kadar çok ve basit mantık hatalarıyla dolu bir film bana göre kesinlikle muhteşem, süper vb. yaftaları haketmiyor. Bütün mantık hatalarını geçiyorum çok basit, havada kalan bir son olmuş. Sonu böyleyse o kadar şey niye ? ( spoiler vermemek adına "şey" ile geçiştiriyorum )Film boyunca izleyiciyi etkisi altına almaya çalışan gizem ve gerilim böyle bir son için miydi ?Ayrıca fazla uzun.Ama asıl en çok merak ettiğim David Fincher bu filmi yönetmeyi neden kabul etmiş ? Yakışmamış...
1. Medya seni vezir de eder rezil de eder
2. Evleneceğin insanı iyi seç
3. Kadınlardan kork
Saygılarımla..
Demek kararlarını kendin verebiliyorsun. Komik.
Tv'nin sürüleştirdiği toplumun gazabından kurtulabileceğin yerlere gidiyorsun.
Ama nafile.
Demiş David Fincher, çekimleriyle, senaryosuyla ve tabi seçtiği oyuncularıyla.
Filmde derinlere indikçe sizi karanlığıyla boğuyor, ve gariptir ki bundan zevk aldırıyor. Uzun süre içiniz karamsar kalabilir.
Not: Mutlu sonla biten filmleri seviyorsanız, uzak durun