Gorillas in the Mist: The Story of Dian Fossey (1988)Gorillas in the Mist

Muazzam bir biyografi idi. Ufak fedakarlıklarla başladı ve özverinin hası ile devam ederken harika bir vefa ile sonuçlandı. Dian Fossey'e karşı ufak şiddetli yergiler vardı. Yerindeydi. Afrika kabilelerini canavar gibi gösteren sahnelere de yer verilmiş ama sonuçta bir haklılık var ortada. Korku insanı değiştiriyor. Dian üzerinde de Afrikalılar üzerinde de bunu görüyoruz. Kadının İdeolojik çevreciliğinden o kadar etkilendim ki modern bir ranger demek istiyorum. Sis ismi inanılmaz uyumlu. Gerçekten ardında ne olduğunu bilmediğimiz ilkel bir ortam. Vahşilik tüm canlılara verilmiş bir lütuf. Sisi kaldırmak için değer vermek, ruh ile hareket etmek, yaklaşmak ve çabalamak gerekiyor. Ancak o zaman merak perdesi aralanır, kaygılar azalır, tereddütler yok olur. Yaşamaya devam edecek miyiz; daha bu beton kafeslerde bunun garantisi yok. Edward Albee. Ablamız doğada hayatta kalarak, hayatta kaldırtarak kazanıyor güvencesini. Dışarıdan bakınca büyük bir maymun kafesinde gibi görünüyor. Ama içeriden bakınca dünya büyük bir maymun kafesidir. Duşan Kovaçeviç..