Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden birisini merkezine alırken bir çok yetenekli ismi de içinde barındıran başarılı bir belgesel. Hem hayatını sohbetini dinlemek çok keyifliydi hem de aralarda çıkan ufak ufak kabare gösterileri çok eğlenceli bir hava katmış.
Zorlu dönemlerden geçip pes etmeyen,Aklını ve Yetenegide kullanarak zirveye çıkan kişi iyiki varsın.Ulvi Uraz,Haldun Dormen ve Ertem Eğilmez'in katkılarıyla Zeki Metini tanıdık.Bu tarz belgesellerin daha fazla olması gerek.C.Arkın, K.Sunal,F.Girik ve nicelerininde kimbilir bilmediğimiz izlerken feyz alacagimız,Eminim çok anısı vardır.Harika bir begesel.9.3
Çok şükür Metin Akpınar hala hayattayken böyle güzel bir iş, böyle güzel bir belgesel yapılmış. İzlerken gülümsüyorsunuz, bazı yerlerde hüzünleniyorsunuz. yakın tarihin ve toplumumuzun nasıl evrildiğini, geliştiğini izleyebiliyorsunuz. Metin Akpınar gibi çağdaş ve cumhuriyetçi bir sanatçının mesleğine olan sevgisini ve meslekteki ustalığını saygıyla izleyebildiğimiz bir yapım olmuş. çok beğendim.
Öyle güzel bir belgeseldi ki. İzlerken hem kahkahalar atıp hem hüzünlü tebessümler ettim, gözlerin dolması da cabasıydı. Belki 144 dakikaya sığmadı anlatılanlar, anlatılacaklar.. Birçok gideni görmek geçmiş günlerde kaybettiğimiz Ferhan Şensoy'u da görmek hüzünlendirdi. Ne güzel ki böyle sanatçılar ile aynı dönemde yaşayıp, izlediğim için şanslı hissettim. İyi ki kelimesi sık kullanıldığından mıdır anlamını yitirtildiğini düşündüğüm bir kelime olsa da iyi ki izlemişim diyorum.
İyi ki varsınız... İyi ki olmuşsunuz... En yüksek saygılar ve sevgiler sizin için .... Ancak Zeki ayrı bir dünyadır, aynı belgesel Zeki için yapılsa çok daha farklı duygular hissedilir. Zaten Metin Abi kendisi de söylüyor... Daha insan canlısı, daha çok adaletten yana, daha çok sosyalist diye.... Yalan olmasın yanlışsam düzeltin... Bir kitapta okumuştum zamanında, Metin biraz daha paraya , dünya düzenine , meyilli o zamanki sistemden yana ancak Zeki biraz daha fevri , yok arkadaş diyen bir üslup takınmış... Tabii ki ne oldu ne bitti ikisi arasında.... Valla şu kokuşmuşlukta , bu iki üstadı tabii ki yargılamak veya sormak bile haddimize değil ... Metin abim, Zeki abim... Sizleri çok sevdik biz... Hayat ❤❤❤
Bir sanatçı kolay yetişmiyor derler ya; izlerken ciğerime kadar hissettim yaşananları. Bir sanatçının çok yönlü olması, yaratıcı olması, toparlayıcı olması, örnek olması, bildiklerini söylemekten göstermekten çekinmemesi ne kadar önemli birşey. İlerlemiş yaşında adliye koridorlarında zaman geçirmesine sebep olanları yıllar öncesinde görmek, hissetmek, gelecek hakkında öngörülerini paylaşmak, dünya ve ülke meselelerine gözünü kapamamak, bunları hepsini yapmış bir Metin Akpınar izledim. Röportaj yapılanların ve ustanın anlattıkları o dönemleri yaşattı. Devekuşu Kabare'ye özlemim arttı. "Aynı oyunları bu dönemde de oynar mısınız?" sorusuna Cihat Tamer'in cevabı, mimikleri beni ağlattı. Hele Zeki Alasya o daha da çok ağlattı. Çok yalın, çok kararında, çok güzel bir belgesel olmuş. Tavsiye ederim.
9.1 / 10
Ancak Zeki ayrı bir dünyadır, aynı belgesel Zeki için yapılsa çok daha farklı duygular hissedilir. Zaten Metin Abi kendisi de söylüyor... Daha insan canlısı, daha çok adaletten yana, daha çok sosyalist diye....
Yalan olmasın yanlışsam düzeltin... Bir kitapta okumuştum zamanında, Metin biraz daha paraya , dünya düzenine , meyilli o zamanki sistemden yana ancak Zeki biraz daha fevri , yok arkadaş diyen bir üslup takınmış... Tabii ki ne oldu ne bitti ikisi arasında.... Valla şu kokuşmuşlukta , bu iki üstadı tabii ki yargılamak veya sormak bile haddimize değil ... Metin abim, Zeki abim... Sizleri çok sevdik biz... Hayat ❤❤❤