Anlatmak isteyip de anlatamadıklarımıza dair bir film olmuş. Orhan Veli'nin de şu mısraları gibi.. "Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. " İçte kalanların filmi..
Xavier Dolan'ın diğer filmlerindeki başarısını ne yazık ki bu filmde göremedim.Filmlerinde işlediği konular değinilmesi gereken önemli konular,bu yüzden filmlerini çok beğeniyorum fakat benzer konuları kullanmasını nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum(özgünlük mü tekrara düşmek mi),bu film beni arafta bıraktı.Dolan'dan daha iyilerini bekliyoruz.6/10
Artık Dolan dan sadece romantik-dram örneklerini izlemeyeceğiz sanırım,"Tom Çiftlikte" yle başlattığı tarz değişikliğini bu filmle devam ettirmiş.Dram-gerilim ögelerini gerçekten iyi işliyor,filmi izlerken hemen hemen ailenin her bir üyesini
pataklamak geliyor içinizden,özellikle Antoine karakterini pataklamak şuraya dursun ağzını gözünü dağıtmak istiyorsunuz,Louis nin çaresizliğine ve durum karşısında ki tavırlarına da ayrı bir sinir oluyorsunuz,e söyle be artık derken film bitiyor zaten
Xavier Dolan dedikleri gibi olgunlaşmış gerçekten. Cümleler daha bir oturmuş, sahneler, görüntüler az hareketle çok şey anlatmaya yönelik olmuş ve oyuncu seçimi de tabii mükemmel. Yine de tarzından uzaklaştığı söylenemez ki uzaklaşmasın zaten. Sorunlu aile motifi burada da ön planda. Sadece bakışlarla üzdü beni film. Hastalığını ne zaman söyleyecek, bu, dengesiz ailesi tarafından nasıl karşılanacak gerilimi film boyunca hakim. Bazı cümleler çok gereksiz geldiğinden sinirimi bozsa da, beğendim.
"Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum. "
İçte kalanların filmi..