Sadece 36 dakika sürse de Les Maîtres fous (Çılgın Efendiler), son derece çarpıcıdır ve kimi bölümleri dehşet verici: Gözleri fırıl fırıl dönen, ağızlarından köpükler saçan, meşalelerle vücutlarını yakan, ruhları ele geçirilmiş insanlar. Ancak yönetmenin bizzat dile getirdiği gibi, Hausalar için ruhlar tarafından ele geçirilmek sanat değil gerçektir. Film, ritüelin ardındaki anlamı hiçbir zaman tam olarak açıklamasa da Rouch'un anlatım biçimi, bu dinsel ayine katılmanın, Hausalara kendilerine olan saygılarını korumaları, çetin ve ağır koşullarda çalışmaya devam edebilmeleri için gereksinim duydukları gücü veren bir çeşit katharsis (arınma) sağladığına işaret eder. Konuyla ilgili bir uzmanın gözlemlemiş olduğu gibi, Les Maîtres fous'nun en ilgi çekici yanı, Hausa tarikatının kendi sömürgecilik deneyimiyle olan karmaşık ilişkisidir. Bu film, etnografik sinemanın başyapıtlarından biri.
Ancak yönetmenin bizzat dile getirdiği gibi, Hausalar için ruhlar tarafından ele geçirilmek sanat değil gerçektir. Film, ritüelin ardındaki anlamı hiçbir zaman tam olarak açıklamasa da Rouch'un anlatım biçimi, bu dinsel ayine katılmanın, Hausalara kendilerine olan saygılarını korumaları, çetin ve ağır koşullarda çalışmaya devam edebilmeleri için gereksinim duydukları gücü veren bir çeşit katharsis (arınma) sağladığına işaret eder. Konuyla ilgili bir uzmanın gözlemlemiş olduğu gibi, Les Maîtres fous'nun en ilgi çekici yanı, Hausa tarikatının kendi sömürgecilik deneyimiyle olan karmaşık ilişkisidir. Bu film, etnografik sinemanın başyapıtlarından biri.