Luca (2021)

Müzikleri, karakterleri ve atmosferi harika olan, hayal etmenin ve umutların peşinden koşmanın gerektiğini gösteren, alt metninde ise harika mesajlar barındıran yer yer eğlendirip yer yer duygulandıran muazzam bir animasyon olmuş. Sımsıcacık. Çok beğendim. 8/10

Mükemmel bir Pixar yapımı.

Bir canlının fizyolojik kusuru olamaz, sadece düşünce kusuru olabilir. Canlı kendini kabullendiğinde ve farklılıklarının onu kusurlu değil özel, tek, biricik yaptığını fark ettiğinde daha özgüvenli ve direnişçi bir birey olur. Bunun için kötümser düşünüp kompleks yaratmak yerine olumlu düşünmeyi öğrenip etrafa ışık tutmak daha önemli. Derinlerde yaşayan fener balığı akrabanın aklını kaybetmesinin nedeni kendi karamsar düşüncelerinde kaybolup monoton bir hayatı seçmesinden kaynaklı. Ruhun kaybolmuşluğunu Soul çok iyi şekilde ifade etmiş bence. Aksine Giulia'nin iyimser yanı Luca'ya ışık tutarak onu tarihi her şeyden zevk alan biri haline getiriyor. Elbette Giulia arkadaşlarının güvenini kazandığında onların deniz canavarı olduğunu bilmiyordu. Bu çok şey mi değiştirirdi? Evet. Bir yerde birini gördüğümüzde doğrudan dış görünüşü ile yargılıyoruz ve onu tanımaya anlamaya çalışmıyoruz. Aslında nasıl olduğundan çok ne yaptığını görmektir bir kişiyi anlamanın yolu. Luca hayatı boyunca tek bir yaşantıya aitti çünkü diğer canlı organizmaları tanımıyordu. Sürekli yaşama bir pencereden bakıyordu. Aynı bakış açısından. Bu noktada onu çoban konumuna oturtmakla çok zekice davranıldığını düşünüyorum. Çünkü taşra ve şehirli insan arasındaki bağlantı aslında dikkat çekilmek istenen yer. Metrobüste ayağında terlikle kitap okuyan vatandaşı hatırlayın ne demek istediğimi anlayacaksınız. Biz tanımadan yargılamaya çok alıştık. Bunun nedeni de Luca'nın anne ve babası ile gösterildiği gibi gelenekler. Aile, aşırı muhafaza edilen güzide bir kavram. Büyüklerin doğruları, onların dayatmaları. Luca'nın perspektif değiştirebilmesi için ailesinin sözünü dinlememesi, ruhunun yaptığı işle transa geçerek (Soul'de Joey'in piyano çalarken yaşadığı an gibi) zamanı unutması ve aslında neyden zevk aldığını keşfetmesi gerekiyordu. Encanto'da Mirabel'in kendini keşfetmek için aile ilişkilerini çatırdatmak ve büyükannesi ile yüzleşmesi gerektiği gibi. Luca aileden uzaklaştığında kendi benliğini bulabildi ve insanları yargılamaktan vazgeçti. Soul'de 22'nin kıvılcımını bulmak için yaratıldığı yeri terk etmesi gibi. Bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir birey olabilmek için bizi biz yapanın aile ya da gelenekler değil, benliğimizi arayabilme cesareti olduğunu anlamamız gerekiyor. Filmdeki insan iskeletini anlamaya başlayıp ayakta durabilme sahnesi, o bedeni, o kişiliği benimseme sahnesi bunu en iyi anlatan bölüm. Fakat bu cesaret sadece sokağa adım atmak demek değil. Ölümle yüzleşmek, kötülerle mücadele edebilmek demek değil. Çok daha zor bir şey. Onward'da da anlatıldığı gibi insanı olduğu gibi kabullenmek, bu durumla yüzleşebilmek. Ve bu riski alabilmek. İnsanların seni kabullenmeyeceğini bile bile karşılarına çıkıp onlara içindeki insanı göstererek kendini kabul ettirme becerisi. Zaten Luca'nın anne ve babası, büyük annelerine duydukları saygıyı Luca'ya da duyup onu olduğu gibi kabullendiklerinde ön yargılarını yıktılar. Massimo yani Giulia'nın babası çocuklar için kendini öne attığında hissettiği şey de aynı şeydi. Çünkü empati kurarak kendi kolunun olmayışı ile bağdaştırarak kusur ve kusursuzluk arasında bir denklem kurdu. Disney ve Pixar'ın didaktik oldukları bölümler dışında en çok sevdiğim yanı bu. Onward, Soul, Encanto, Inside Out, Luca... Hepsi de birbirinden değişik evrenlere sahip ama dünyada yaşayan insanı anlamayı amaçlıyor. Ben Vespa'ma binip gidiyorum.

Bu Disney + en çok da animasyonlar açısından mutlu ediyor beni. duygular şelale bir filmdi

Pek animasyon filmi izlemeyen biri olarak ailecek izledik. Çok eğlenceli ve güzeldi. Görsellik muhteşemdi..

Son zamanlarda izlediğim en iyi animasyon diyebilirim.

Muhteşem bir animasyon! Yalnız yine çok duygusal, sonunda yine ağladım. Ya animasyonlar artık çok dram gibi ya da ben yaşlandım :p Mutlaka izleyin derim <3 Filmin en sevdiğim repliği tabii ki de "Silencio Bruno!" oldu. Kendi hayatımda da kullanmayı düşünüyorum ;)

Görsellik çok hem de çok aşırı güzel ✨ Mükemmel bir hayal gücünde. İzlerken en keyif aldığım animasyonlardan biri oldu.

Hayal gücünün sınırlarında gezen animasyonlara bayılıyorum! İzlemeden geçmeyin derim :)

Çok çok eğlenceli,çok iç ısıtan ,anlamlı ,güzel bir animasyondu, izlerken çok keyif aldım, çok beğendim

Bayıldım bayıldım bayıldım ??? Oğlumla beraber izledik o yarısında uyumuş ben hiç fark etmeden kendimi kaptırmış heyecan içinde izleyip bitirivermisim bile? çok beğendim insanın yüreğine dokunan tatlı animasyonlardan☺️?

Verdiği mesajıyla çoluk, çocuk ailecek izleyebileceğiniz Pixar'ın o tatlı, keyifli animasyonlarından...

"Farklılıklarımızla güzeliz." Bu söz hislerden kelimelere, kelimelerden animasyona ancak bu kadar tatlı bir şekilde aktarılabilir ve dönüşebilirdi. Farklılıklarımızı kabullendiğimiz ve dahası farklılıklarımızla kabullenildiğimiz insanlarla karşılaşmak umuduyla.

silenzio, Bruno!?