Yine ilk film kadar etkileyici ve cesur, cüretkar anlatımına kaldığı yerden devam eder bir eser. Ben böylesine bir eseri çok sevdim diyebilirim. Oyuncu isimleri ve oyunculuklar da oldukça etkileyiciydi. Sonu ise bir erkeğin yaptıkları şaşırtmadı. Güzel bir yapım. 7/10
Güzel filmdi.Bence de iki filmi de birlikte izlemek daha iyi.İlk film bağımlılığa başladığı düşünmeden hareket etiği ikinci filmde bu durumun ona verdiği yalnızlık ve çevresel etkiler de ortaya çıkıyor.İkinci filmi daha çok beğendim yönetmen anlatmak istediği her şeyi ikinci filmle ortaya koymuş o yüzden ilk filmi izlerseniz en azından sonunu getirirseniz ikinci filmi mutlaka izleyin.Bence Lars von trier çok daha iyi bir film çıkarabilirdi ortaya.İzlerken sadece ilk filmin ilk sahnesi(antichrist açtım zannettim bi an) ve ikinci filmin son sahnesinin trier e ait olduğunu hissettim:(
Şimdi öncelikle filmin adı ve ülkemizde yasaklanmasından sonra buraya gelip "porno izlemek isteseydim porno izlerdim bu ne biçim film" tarzında yorumlar çok samimiyetsiz duruyor. Zaten filmin adından ne işleyeceğini tahmin etmemeyi başarabiliyorsanız bence siz sadece porno izleyin. Düşünsenize "Alkolik" diye bir film izliyorsunuz ama filmde alkol bağımlısını ne içerken görüyorsunuz ne de herhangi bir alkollü içki var filmde. Yukarıda bahsettiğim tarzdaki yorumları yapanların belki bu bakış açısıyla yorum yapması lazım. Ha izlemek zorunda değilsiniz ayrıca. Hayatınızdan hiçbir şey eksilmez merak etmeyin.
Şimdi filme gelirsek 2 parça olması ki belki ben extended versiyonları izlediğim içindir çok uzun geldi bana. Filmde dikkat çeken metaforlar mevcut lakin benim Lars Von Trier'den beklentim çok yüksekti. Beklediğimi bulamadım ne yazık ki. Evet yine uç noktalarda geziyor ama filmi izledikten sonra herhangi bir etki bırakmıyor.
filmin ikinci kısmını anlamadan herşey yerine oturmuyo çok iyi psikolojik tespitler yapılmış fazlasıyla iyiydi filmde illa bi olay aramamak lazım taına varabilmeniz için psikolojik tarafından irdelemelisiniz aksi taktirde sıkıcı saçma gelicektir ve Lars von Trier zor bir adam diğer filmlerinide izleyip anlamaya başladığınız zaman tadından yenmeyecektir..,
filmin bütünü bir tarafta sınırsız deneyimiyle doyumsuz bir kadın diğer tarafta deneyimsiz, bakir, şehvetsiz, olaya matematiksel bakan (ne demekse) rahip kılıklı bir adamla gerçekleştirilen günah çıkarma seansından ibaret.
birbirine zıt kutupta iki insan kullanarak yönetmen senteze ulaşmayı amaçlamış. bunu yaparken araya sokuşturduğu mistik öğeler ve hatta demokrasi üzerine politik söylemlerle bu anlatımını güçlendirmeyi hedeflemiş.
karısının cinsel anlamda tatmin olabilmesi için başka erkeklerle birlikte olmasını önerebilecek kadar anlayışlı bir koca, bunun sonucunda yaşanan sado-mazoşist ilişkinin vicdan muhasebesinde 1-0 yenik başlansın diye ortaya konulan küçük masum bir çocuk. yönetmen, filmin 1. bölümünde az da olsa nemfomaniyi anlamamızı sağlayacak sorular , olaylar ortaya koyarken 2. bölümde bu sorulara akıllı yanıtlar vererek sürdürmek yerine konuyu dağıtıp nefoman değil mazoşist bir kadının dramını anlatmaya dönüştürmüş. bu arada hiç bilmediğimiz türde bir tahsilat işinin varlığını da öğrenmiş olduk. yönetmen, izleyici tarafından gelişmeleri tahmin edilemeyecek öyküsünü anlatırken, zaman zaman izleyiciyi aptallaştırdığını düşünüp, rahip bozuntusu üzerinden açıklamalar yapma gereğini de duymuş.
büyük büyük laflar edip hiçbir şey demeden gelinen sonda, cinsellik söz konusu olduğunda toplumun kadına ve erkeğe bakışındaki iki yüzlülük kabullenilerek. bilinen gerçekler bir kez daha dile getirilmiş. son sahnede rahip kılıklı adamın yaptığı, izleyicilerin de akıllarına gelmiştir belki. kendi adıma yok artık o kadar da olmaz deyip düşüncemden utanmıştım. ama yönetmen utanmamış malum şekilde bitirerek "ellere var da bize yoh mi?" demiştir.
bize de bu kadar laf salatası yapıp yeni bir şey demeyecek idiysen ne diye çektin bu filmi yönetmenim diye sormak kalıyor. bu sorunun yanıtını da en nihayetinde buluyoruz. iyi pazarlamayla satılamayacak mal yoktur. ve cinsellik iyi satar...
Tartışmalara sebep vermiş olabilir, bir çok film festivalinde kabul görmemiş olabilir ancak bu film salt erotizm olduğunu düşünmüyorum. İçindeki psikolojiyi görebilene, hissedebilene ne mutlu.
5.8 / 10
Şimdi filme gelirsek 2 parça olması ki belki ben extended versiyonları izlediğim içindir çok uzun geldi bana. Filmde dikkat çeken metaforlar mevcut lakin benim Lars Von Trier'den beklentim çok yüksekti. Beklediğimi bulamadım ne yazık ki. Evet yine uç noktalarda geziyor ama filmi izledikten sonra herhangi bir etki bırakmıyor.
birbirine zıt kutupta iki insan kullanarak yönetmen senteze ulaşmayı amaçlamış. bunu
yaparken araya sokuşturduğu mistik öğeler ve hatta demokrasi üzerine politik söylemlerle bu anlatımını güçlendirmeyi hedeflemiş.
karısının cinsel anlamda tatmin olabilmesi için başka erkeklerle birlikte olmasını önerebilecek kadar anlayışlı bir koca, bunun sonucunda yaşanan sado-mazoşist ilişkinin
vicdan muhasebesinde 1-0 yenik başlansın diye ortaya konulan küçük masum bir çocuk.
yönetmen, filmin 1. bölümünde az da olsa nemfomaniyi anlamamızı sağlayacak sorular , olaylar ortaya koyarken 2. bölümde bu sorulara akıllı yanıtlar vererek sürdürmek yerine konuyu dağıtıp nefoman değil mazoşist bir kadının dramını anlatmaya dönüştürmüş. bu arada hiç bilmediğimiz türde bir tahsilat işinin varlığını da öğrenmiş olduk.
yönetmen, izleyici tarafından gelişmeleri tahmin edilemeyecek öyküsünü anlatırken, zaman zaman izleyiciyi aptallaştırdığını düşünüp, rahip bozuntusu üzerinden açıklamalar yapma gereğini de duymuş.
büyük büyük laflar edip hiçbir şey demeden gelinen sonda, cinsellik söz konusu olduğunda toplumun kadına ve erkeğe bakışındaki iki yüzlülük kabullenilerek. bilinen gerçekler bir kez daha dile getirilmiş.
son sahnede rahip kılıklı adamın yaptığı, izleyicilerin de akıllarına gelmiştir belki. kendi adıma yok artık o kadar da olmaz deyip düşüncemden utanmıştım. ama yönetmen utanmamış malum şekilde bitirerek "ellere var da bize yoh mi?" demiştir.
bize de bu kadar laf salatası yapıp yeni bir şey demeyecek idiysen ne diye çektin bu filmi yönetmenim diye sormak kalıyor. bu sorunun yanıtını da en nihayetinde buluyoruz. iyi pazarlamayla satılamayacak mal yoktur. ve cinsellik iyi satar...