Aynı konak içersinde yaşayan fakir aç ama mutlu ailelerin dram filmi.Oyunculuk çak başarılı hatta kemal harika rol yapmış.Rutkay aziz ve Menderes samancılar her film ve dizideki gibi müthiş.8.4
Türk sinemasının, değerinin pek de bilinmediğini düşündüğüm nadide eseri. Senaryosunda Ümit Ünal olan diğer eski işlerle benzer atmosferde olan yapım, bir arada yaşayan birçok ailenin II. Dünya Savaşı zamanı yaşadıkları zorlukları, bir çocuğun gözünden bize aktarıyor. Birden fazla güzel sahnesiyle ve Müşfik Kenter'in kendine has o naif sesiyle, akıllarda yer edecek bir seyir sunuyor. Filmdeki ayakkabı sahnesi ise dikkat çeken bir başka unsurlardandır. Bu filmden birkaç yıl sonra çekilen Majidi'nin meşhur filmi Children of Heaven, sanki o sahnelerin bir bütüne uyarlanışı gibi. Etkilenme yoksa da, sinema adına güzel tesadüfler diyebiliriz.
90 lı yılların sinemasından bir örnek. O dönem Türk sinemasını beğenenlere gelsin... Yoksa çok bir cacık yok. Aklımda kalan bir şey de filmden: Piano'nun yavaş anlamına geldiğiydi.
Geçen ay evimizin kütüphanesini düzenlerken elime bir kitap geçti , bu kitap kitaplığımıza ne zaman, nasıl geldi bilmiyorum.Bahsettiğim Kemal Demirel'in ' Evimizin insanları ' kitabıydı.iç kapağında şu yazıyordu : Bulduğunuz bu kitap okuduktan sonra ve alttaki listeye isminizi yazdıktan sonra lütfen diğer okuyucuları bulabilecekleri bir yere (vapur ,park ve otobüs durağı vb) bırakınız. gezen kitap no:2625 ' ilk okuyan 2006 yılında okumuş ve kapağa ismini not etmiş. bir daha da kimse okumamış zannedersem , bir kitaplıkta unutulmuştur , bi çırpıda okudum ve onu özgürce elden ele dolaşması için doğaya bırakıyorum. kitabı internetten araştırırken de bu filme rastladım:) film kitaba göre çok yetersiz tabi ama her zamanki gibi önce okuyor sonra izliyoruz :) sevgiler..
Gelin tanış olalım, İşin kolayını tutalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz YUNUS EMRE Savaş yıllarının getirdiği açlığın, yoksulluğun, insanın burun direğini sızlatan resimlerinden biridir bu film... "Sevgisiz hiç bir şeyin asla yaşayamayacağı bir dünya içinde var olmak ne mutluluktur"...
insanı mutlu eden bir havası var evet yetersizdi ama suratta o kocaman gülümsemeyi bırakıyor mu bırakıyor. İnsanlığa dair yüz tutmuş duyguları anımsattı ayrıca. Bilmiyorum havası değişikti filmin.
Eskilerden gelen sıcak, talı bir film. Oyuncu çocuğun iyi oynadığını hatırlıyorum. İlginç bir senaryoya sahip bir dönem filmi. Sevdiğim Türk filmlerindendir...
9.0 / 10
ilk okuyan 2006 yılında okumuş ve kapağa ismini not etmiş. bir daha da kimse okumamış zannedersem , bir kitaplıkta unutulmuştur , bi çırpıda okudum ve onu özgürce elden ele dolaşması için doğaya bırakıyorum. kitabı internetten araştırırken de bu filme rastladım:) film kitaba göre çok yetersiz tabi ama her zamanki gibi önce okuyor sonra izliyoruz :) sevgiler..
İşin kolayını tutalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz
YUNUS EMRE
Savaş yıllarının getirdiği açlığın, yoksulluğun, insanın burun direğini sızlatan resimlerinden biridir bu film...
"Sevgisiz hiç bir şeyin asla yaşayamayacağı bir dünya içinde var olmak ne mutluluktur"...