özetle adam her yarım saattte bir diriliyor, aynı seneryo 1960-70 imkanlarıyla çekilseydi g..tümüzle gülerdik, hatta kodumun amerikalıları gene Kızılderilileri kötü gösteriyor diye çemkiredebilirdik.
Diyorum ama herşeye rağmen iyi film soluksuz seyrettiriyor şimdi yukarda lamba var.
Bana kalırsa Di Caprio çok daha önce almalıydı Oscar'ı, bu film sanki sırf Oscar alsın diye çekilmiş gibi, adamın yapmadığı kalmadı 'ölelim mi lan Oscar almak için!' der gibiydi yani. Ekrana doğru süründüğü sahnelerde sanki oscarı kovalıyormuş gibi hissettim. Filmde hiç yapay ışık kullanılmaması ona sanatsal bir değer katmış şüphesiz, kamera açıları da çok iyiydi. Ayı sahnesi doğal olarak abartılmış olsa da(sonuçta ayının tek pençesiyle ölür yada ölmeyi dileyecek hale gelirsin) filmin konusuna ve derinliğine uygun olarak baya iyi çekilmiş. İzlerken ister istemez favori survivor programım Man vs Wild programını hatırladım sık sık. Kaliteli film sevenler kaçırmasın.
Abi gözlerim bir Arka Sokaklar'ın Zoom hastası yönetmeninden, bir de Innaritu'nun sabit kamera kurmayan ellerinden kör olacak. Özellik ilk yarım saat kameranın bir sağa bir sola dönüşünden, sabit duramayışından rahatsız ola ola filmden soğuyarak geçti.
Leonardo hep iyi oyuncuydu zaten. Ama film o kadar da abartılacak kadar iyi değil bence. yani 1 saatlik bir konuyu çeke çeke 2.5 saat yapmışlar. Öylem ahım şahım bir konu da yok ortada. Bazı yerler biraz abartılmış. biraz değil ciddi abartılmış. Ama görüntüler ve di Caprio gerçekten iyidi.
Gözleriyle ,nefesiyle oynamak bu olsa gerek.DiCaprio'nun oyunculuğu , İnnaritunun yönetmenliği sayesinde 2,5 saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Akademi yine Dicaprio'yu görmezden gelirse izleyicilerden çekeceği var gibi görünüyor. Filmin 2-3 önemli unsuru çok iyi olunca zayıf tarafları dikkate bile almayabiliyorsunuz, işte Revenant böyle bir film.Umarım hakettikleri başarı oscar heykelcikleriyle de desteklenir.
gerek manzara gerek sinematografi açısından ve gerekse oyunculuk açısından gayet başarılı. ancak ben beklediğimi bulamadım. dicaprio nun oskarı hakettiği fikri filmin önüne geçti. aslında şimdiye kadar zaten almalıydı ama bu filmde sanırım oskarlık bir performans yok. filmdeki beklentim çok yüksek olduğu için sanırım daha iyisini bekledim. ama yinede kaçırılmaması gerekir diye düşünüyorum...
Belgesel tadinda,diyalog az ve benzeri yorumlari okumus olarak izledim.Fakat ort.300 kg civarinda bir ayinin tepindigi(3sefer ustune cikti) birinin iyilesme sureci 3-5 gun nasil olabilir?Sanirim kamera ve cekimler icin gercekci diyebiliriz sadece,cunku leo nun oscari haketmedigi bir performans(neden mi?daha iyi oynayabilecegini cok iyi biliyoruz ;bi aviator bi inception vb)sanki kasitli daha iyisini yapmamis mi ne?
Fazla bir beklentiyle izlememek gerekir , Oyunculuklar , çekimler çok iyi , fakat senaryo bana göre vasat kalmış. 30 dakikada işlenecek konuyu 2.30 saate çıkarmışlar
Alejandro G. Iñárritu'nun yönettiği bu film biografik western gerilim filmi. 156 dakika boyunca soluğumuzu kesen bir yapım. birçok kişiye göre belgesel tarzı gibi gelen bu yapım, intikam duygusunun doğayla bütünleşmesiyle arınıp yeniden doğuşunu anlatmaktadır. Yeni doğuşu filmdeki birçok detaydan izleyiciye aktarmaya çalışan Iñárritu bunu gerçekten ince detaylarla izleyiciye aktardığı için bi çok arkadaşımıza belgesel gibi gelmiş olabilir ;) kısacası ölmeden izlenmesi gereken mükemmel bir FİLM.
Filmin mesajı: Öldürmeyen Allah öldürmüyor :))) Hiç dialog olmasa, konuyu anlamasak görsellerle şahane şölen ancaaaak olmamış ki ne olmamış. Inarritu ilk bu filmle çıksaydı sever miydik acep?..
Öncelikle tartışma götürmeyecek bir gerçek; muhteşem bir sinematografi. Bu filmle ilgili yazmak çok zor. Derler ya anlatılmaz yaşanır. Bu da öyle birsey. Bıraktığı etki muhtemelen kişiden kişiye fark gösteriyordur. Bendeki etkisi; Binlerce yıldır doğa ve insanoğlu arasındaki savaşı, bir adamın ölümü reddederek, doğada hayatta kalması üzerinden iki buçuk saat içinde o kadar etkili anlatmış ki yönetmen, filmin bir noktasında kişiler, mekanlar anlamını yitiriyor, sadece, o binlerce yıllık savaşı, savaşın kazananını ve hangi koşullarla kazandığını görüyorsun. Çok beğendim. Ama uyarmak isterim, çok geren bir film.
Benim için bir filmde her şeyden önce bana hissettirdikleri ve hangi derecede gerçekliğe yakın olduğu önemlidir. Revenant hem güçlü duygular uyandırdı bende hem de dibine kadar gerçekliği hissettim. Bu sebeple çok beğendim. Kamera açıları, oyunculuklar, yer yer ekranda beliren kan, kar detaylari özellikle hoşuma gitti. Leonardo konusuna gelince filmin başından sonuna kadar aynı acı çeken suratiyla mükemmele yakın oyunculuguna rağmen yılın performansi olduğunu düşünmüyorum. Sakin roller bana her zaman daha zor gelmiştir. Çünkü o tarz rollerde en ufak hata göze çarpar. Begenmedim desem carpilirim mazallah sadece fazlaca buyutuldugunu düşünüyorum. Filmin seyri çok yüksek başladı giderek duraganlasti ama hiç sıkmadı.Ayı sahnesi tam da abartildigi kadarmis. Oturduğum yerde gerim gerim gerildim. Umarım aynı arkadasi başka filmlerde de görürüz :) Revenant gibi filmler o kadar çeşitli şeyler hissettiriyor ki bana düşüncelerimi toparlamakta zorluk çekiyorum. İyi ki sabredip sinemada izlemişim. Sinema işte böyle filmler için var.
Diyorum ama herşeye rağmen iyi film soluksuz seyrettiriyor şimdi yukarda lamba var.
Bendeki etkisi; Binlerce yıldır doğa ve insanoğlu arasındaki savaşı, bir adamın ölümü reddederek, doğada hayatta kalması üzerinden iki buçuk saat içinde o kadar etkili anlatmış ki yönetmen, filmin bir noktasında kişiler, mekanlar anlamını yitiriyor, sadece, o binlerce yıllık savaşı, savaşın kazananını ve hangi koşullarla kazandığını görüyorsun. Çok beğendim. Ama uyarmak isterim, çok geren bir film.