Eddie Vedder’in soundtrackini yaptığı In to the wild dolu dolu modern amerika toplumunu eleştiren şarkılarla bezeli. Society'de Vedder " toplum umarım bensiz kendini yalnız hissetmezsin ‘’ derken sadece supertrump'ın hikayesini anlatmıyor , aslında yakalanması gereken yerinden yakalıyor toplumu ve kaçış hikayelerine dair en güzel şarkılardan biri olarak kendi listesine ekliyor. Pearl jam’in do the evolotion’ı ya da sınıfını silahla tarayan hayali kahramanı jeremy'de aynı dertten muzdarip. Karıncaları ezen mutlu bir heidi ya da amerikan bayrağıyla kendini ateşe atan jeremy; Mc candless kadar kaçaktırlar.Hepsinin de yolları ve kurguları modern toplumun yalanlarından , pantolon giyen ilk memeli olmaktan, yağmalardan geçer.
İblisler hikayenin kendine düşen kısımlarını iyi oynamışlardır ve modern tahakkümün bireyin üstünde oynadığı kısımları ,bireyin naturalizasyonuna imkan tanımamaktadır.Doğaya dönüş çeşitli pratiklerle mümkün gibi görülebilir. Yaşama dürtüsünün varlığı ,kaybolan’’ insan-doğa pratiklerinin ‘’yeniden ve çabuk bir geri dönüşünü garanti etmez.Sanayi toplumunun çektiği duvarlar sadece şehir , teknoloji ve bireyin dışarı çıkmasına engel olmaz. Sürekliliği halinde bireyin doğayla olan bütünlüğünü SIFIR'a indirir.Artık birey sokakları tanıdığı kadar hayvanları tanımamaktadır ve bitkiler yemek kitaplarındaki tariflere benzemezler. Avcılık ya da doğa sporları adı altında yaşatılmaya çalışılan ilişkiler modern olmayan insanın pratiklerinden çok uzaktır. Sistematiğin içine endüstrinin çeşitli kolları girer.Örneğin avcılık sektörü başta Amerika olmak üzere pek çok ülkede silah sektörünün dayatmalarıyla devam etmektedir. Michael Moore un bowling to Columbine da savaş açtığı silah şirketleri columbine katliamında kuşkusuz suçludur.Fakat 93 te Vedder'ın hayali Jeremy'sinin katliamında suçu kimde aramak gerekmektedir? Cevabını Eddie Vedder ‘’ in to the wild ‘’ soundtrackinde vermiştir.Arayın bulun...
Gerçek olabilir mi diye düşünebilirsiniz.. Kitabını da okuduysanız sonra Christopher McCandless gibi yaşadığınız hayatın onunkinden farklı olmadığını anlıyorsunuz. Yollarda Eddie Vedder'in şarkılarını dinlemeye başlıyorsunuz. Hayatımda beğendiğim en iyi mükemmel film demek hafif kalır.
Yine bir filmde gözlerim doldu, cok etkilendim. İzlemek icin neden bu kadar geç kaldigimi da sordum kendime. İz bırakan filmlerim arasında yerini aldi coktan.
Son dönemde izlediğim en iyi film diyebilirim. sağlam etki bıraktı. Özellikle Ron amcanın isteği ve esas oglanin arkasından bakışı kahrediciydi. Çok başarılı buldum. Tavsiye olunur.
Asla cesaret edemeyeceğimiz bir film imrenerek izledim.Gerçek olması zaten beni çok çok şaşırttı demek ki hayal kurmayı bırakıp yaşayan insanlar varmış dedim.
''Ya yüzümde büyük bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım o zaman sizde benim bu gördüklerimi görür müydünüz.'' Bir an için sıksa da sonunda iyi ki kapatmamışım dediğim filmlerden
Güzel replikler var filmde aslında ortalarında biraz sıkıldım ama sırf sonunu merak ettiğim için devam ettim izlediğime de pişman olmadım bence izlenmesi gerekenlerden, gerçek bir hayat öyküsünden alınmış olması filmi daha anlamlı kılıyor.
''mutluluk sadece paylaşınca gerçek'' diyor chris.. başarılı bulduğum bir film oldu. sadece çok sakin bir kafayla izlenilmesi gerektiğini düşünüyorum. yaşanmışlığını dikkate almak gerek. ama filmin sonlarına doğru
''nasılsa geri dönmeyi planlıyorsun içten içe, hadi tadında bırak Chris'' demeden edemedim.
sanırım hepimizin hayalidir paraları yakıp, karavana atlayıp kendimizi dağlara vurmak. Bu filmin bu kadar sevilmesinin nedeni bu olsa gerek. Zaman zaman biraz sıkılsam da genel olarak güzel bir filmdi.
Christopher McCandless'ın hayatını anlatan etkileyici bir film. İzlerken gerçekten de herşeyi bırakıp gidesi geliyor insanın, yaşadığın hayattan sıkıldığını hissediyorsun.. Filmde duyduğumuz Eddie Vedder şarkılarına ise diyecek söz yok, muhteşemler. Herşeyiyle çok güzel bir film, gerçekten yaşanmış olması da ayrı bir etkiliyor
İblisler hikayenin kendine düşen kısımlarını iyi oynamışlardır ve modern tahakkümün bireyin üstünde oynadığı kısımları ,bireyin naturalizasyonuna imkan tanımamaktadır.Doğaya dönüş çeşitli pratiklerle mümkün gibi görülebilir. Yaşama dürtüsünün varlığı ,kaybolan’’ insan-doğa pratiklerinin ‘’yeniden ve çabuk bir geri dönüşünü garanti etmez.Sanayi toplumunun çektiği duvarlar sadece şehir , teknoloji ve bireyin dışarı çıkmasına engel olmaz. Sürekliliği halinde bireyin doğayla olan bütünlüğünü SIFIR'a indirir.Artık birey sokakları tanıdığı kadar hayvanları tanımamaktadır ve bitkiler yemek kitaplarındaki tariflere benzemezler. Avcılık ya da doğa sporları adı altında yaşatılmaya çalışılan ilişkiler modern olmayan insanın pratiklerinden çok uzaktır. Sistematiğin içine endüstrinin çeşitli kolları girer.Örneğin avcılık sektörü başta Amerika olmak üzere pek çok ülkede silah sektörünün dayatmalarıyla devam etmektedir. Michael Moore un bowling to Columbine da savaş açtığı silah şirketleri columbine katliamında kuşkusuz suçludur.Fakat 93 te Vedder'ın hayali Jeremy'sinin katliamında suçu kimde aramak gerekmektedir?
Cevabını Eddie Vedder ‘’ in to the wild ‘’ soundtrackinde vermiştir.Arayın bulun...