Hacksaw Ridge (2016)

yine de el bombasına tokat atmasa olurdu

Mel Gibson, muhteşem bir film sunmuş. Abartmadan yerli yerinde duygularımızın taşacağı sahneler sunmuş. Görsellik ve savaş sahneleri gerçek savaş sahnesi gibiydi... Ödülü gerçekten hak ediyor. Klişeleşmiş bir savaş konusu gibi ama klasik bir savaş filmi gibi olmamış. İzlediğim en iyi savaş filmleri arasında.

Her oscar dönemimde geleneksel hale getirilen milliyetçilik ve U.S Army'nin bize empoze edilmeye çalışılan muhteşemliği ve personellerinin fark etmeksizin savaş kahramanı olması durumu. Buram buram filmin içerisinde var bunlar ama istisna bir değerlendirme yapmak istiyorum bu film için. Çünkü filmin bütünü ve Mel Gibson bunu fazlasıyla hak ediyorlar. Kendisi ''We Were Soldiers''ı özlemiş olacak o havayı yansıtmaya çalışmış başarılı da olmuş sanıyorum. Film tam anlamıyla görsel şölen sunuyor. Oyunculuklar içinde bulunulan atmosfer efektler derken adeta oturduğunuz koltuğu hissetmiyor kendinizi Hacksaw'da bulabiliyorsunuz. Bir parantez kamera açıları ve savaş alanının tüm çıplaklığıyla karşı tarafa sunulma çabasına. Bence oldukça cesurca ve alkışı hak ediyor. Tüm aday filmleri tamamlamadım henüz ama ciddi bir aday olduğunu düşünüyorum oscar için...Sinema'da izlenmesi gereken bir yapımmış.

İçinde bulunduğun belki de en zor koşulda bile inancından, fikirlerinden ödün verir misin? Konusu, kurgusu, efektleri, oyunculuklar.. hepsi gerçekten muazzamdı. Savaşı onlarla birlikte birebir yaşamış gibi hissettirdi. İzlediğim en güzel savaş temalı filmlerden biriydi.

Mel Gibson senenin en iyi filmini çekmiş bence kurgu olsun efektler olsun görsel şölen sundu diyebilirim..Film size olayların içinden bir izleyici gibi bakmanızı sağlıyor kamera açıları için emek harcanmış..Bazı sahnelerde göz yaşı dökücek gibi oluyorsunuz ama Gibson bunu belli seviyede bırakmış.Sonuç olarak Arrival filmiyle yarışırlar diyorum..

'Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömerler.' Savaş karşıtı Desmond Doss'un savaşını ilgiyle izledim. Çok başarılı bir film olmuş. Diğer adaylar arasında Oscarı zorlar.

Çatışma sahneleri oldukça iyi. Desmond Doss gerçek bir kişi olduğundan kendisini de takdir ettim ama hepi topu budur. Gerisi standart film işte....

Aslında filmi beğendim, Mel Gibson'ın gözümüze gözümüze soktuğu milliyetçilik ve din propagandasını gözardı edersiniz, çok gerçekçi bir savaş filmi izleyebilirsiniz. Andrew Garfield çok iyiydi, kısa rolüne rağmen Hugo Weaving de aynı şekilde gayet başarılı.

Fragmanı görür görmez yollara düşüp uzak bir avmye gidip izleten bir film oldu. Yönetmen de Mel abimiz olunca beğeneceğimden şüphe etmeden gittim ve beklediğim gibi de oldu. Sinemada genelde popüler filmleri izleyen bir insanım ve çok eski film izleyicisi olmadığımdan çok büyük yapımlar izleme şansım olmadı. Bu film bugüne kadar sinemada izlediğim en iyi filmdi diyebilirim. Koltuğa çiviledi beni ve bir çok sahnede gözlerimin dolmasına engel olamadım. Neyseki küçük ve boş denilebilecek bir salonda izledim filmi :) Etkileyici bir kahramanlık ve gurur, duruş hikayesiydi ve gerçek bir hikayeden alıntı. Filmin en beğendiğim yanlarından biri ise savaşın kaos ortamıydı. Belli, izlenebilir, takip edilebilir bir savaş sahnesi çekmek yerine neyin içine düştüm ben dedirtecek başlar başlamaz karma karışık bir kaosun içinde buluyorsunuz kendinizi. Garfield da Spidermanler'den dolayı antipatik bulduğum bir oyuncuydu ama bu filmle onu da kırmış oldu. Oyunculuk olarak çok başarılıydı gerçekten. Özellikle

kameraya karşı konuşarak tanrıdan bir işaret beklediği sahnede çok başarılı buldum.

Show spoiler

Filmde ise akılda kalacak bir çok an ve söz vardı ama beni en çok etkileyen Desmond'ın her kurtardığı askerden sonra vazgeçmeyip lütfen tanrım, bir tane daha kurtarmama yardım et diye dua edişiydi. Her sinemada bulabileceğinizi sanmıyorum Ankara'da muhtemelen 10 15 avm geçip Next Level'a kadar gitmek zorunda kaldım ama şehrinizde bir yerlerde varsa kaçırmayın derim. Not: Mel'in yine kendi yönettiği Tutku filmindeki gibi rahatsız edici sahneler barındırdığını da söyleyim.