The Red Shoes (1948)

Bale gösterisi olan kısımlar çok uzun tutulmuş izlerken sıkıldım bu yüzden.

Bale, opera sevenler kesinlikle izlemeli. Filmde baleye ve operaya doyuyorsunuz. Ama o kızcağıza yazık ettiler, beter olsunlar!

Muhteşemdi.

Kibritçi Kız , Çirkin Ördek Yavrusu gibi masalların yaratıcısı Andersen üstadın Kırmızı Pabuçlar masalı - Çok istediği kırmızı ayakkabılara sonunda kavuşan genç bir kızın, katıldığı partide dans etmeye başlaması - ayakkabıların sihrini göstermesi - kızın dans etmeden duramaması ve çare olarak ayaklarını kestirmesi ile devam eden - trajik bir masaldır. Masal ile yakın paralellikte giden michael powell ve emeric pressburger ikilisinin 1948 yapımı şahane filmi "The Red Shoes" kusursuz senaryosu , muhteşem görüntülerin - efektlerin - zamanın ötesinde ışık kullanımının yer aldığı 20 dakikayı aşkın bale sahnesi ile de sinema tarihine adını yazdırmış en iyi ingiliz filmerinden birisidir.

Fena bir film değildi. Tabi müzikal sevmeyen biri olarak bunu söylüyorum. Sevenler çok daha fazla beğenecektir. Aslında tam müzikal de denemez yani şarkı söyleyerek geçen replikler yok filmde, başroldeki balerinimizin hayatı ve sahnelediği oynlar var. Oyunlara geniş yer tutulmuş Filmin ortalarındaki ilk kırmızı ayakkabılar gösterisi yaklaşık yarım saat falan sürüyor.