The Twilight Saga: Breaking Dawn - Part 2 (2012)

Müzikleriyle, atmosferiyle muhtşem bir veda filmi olmuş. Çok ama çok beğendim diyebilirim. Güzel bir seri ve güzel bir evren.

Müzikleri çok güzel.

Bu kötü filmle de seriyi bitirmiş oldum. 2 parta bölünce haliyle boş boş uzatılmış film. Ayrıca oyunculuklar gerçekten çok kötü üstelik senaryo da çok dolu olmayınca iyice göze batıyor.

Nihayet bitirdik filmi. Pişman değilim çünkü bu film beni acayip bir derecede etkiledi. Michael Sheen'in oyunculuğu da buna bir neden ama o olmasa da kurgudaki dahice yaklaşım etkilerdi diye düşünüyorum. Spoiler vermeden anlatamayacağım için çok girmeyeceğim. Kısaca anlatmak gerekirse genel hikayeyi toparlamak açısından; metropolden taşraya gelen bir insanın tanımaya başladığı tutucu ve daha marjinal olan iki grup var aslında önümüzde. Zorbaların ve karizmatik kişilerin yanındaki eziklerle olan bağı ve yeni arkadaşlarla birlikte gelişen ve değişen karakter süreci.., Semboller ve keşiflerle dolu bir seriydi. Farklı ülkelerden olan tanıdık vampirler ve envai çeşit özel güç görmek hoşuma gitti. Aynı tarihte olduğu gibi kızılderili beyaz kaynaşmaları, kızılderili beyaz anlaşmazlıkları, kızılderili beyaz barışları, kızılderili beyaz savaşları ve beyaz ile beyaz savaşlarına olan ilgisi çok göz önündeydi. İç Savaş'ta güney ve kuzey amerikanın birbirlerini yok etmeleri gibi bir kültürel yıkım söz konusuydu. Kızılderililer de sonunda asimile edildi. Kurtlar evcilleştirildi. Bu anlamdaki yansıtmalarını pek hoş bulmasam da filmde beni çeken bir yön bulabildiğime sevindim.

İzlediğim belli başlı vampir filmlerinden birisidir herhalde :) Isabella <3 u :D